Saçları da Daum'un gençliği misali.2008 model bi forvetten çok 88 model bi sağ beke benziyor Novakovic.
19 Ekim 2008 Pazar
Aaa ne acaip futbolcu - Novakovic
Saçları da Daum'un gençliği misali.2008 model bi forvetten çok 88 model bi sağ beke benziyor Novakovic.
14 Ekim 2008 Salı
İşgüzar herifler!
Nostalji Olayı (1) - Şanver Göymen
Eski kalecimiz oluşunun bu yazıyı yazmamla alakası yok,öncelikle bunu şeyettiriyim.Hem olsa ne olur ulan! Blog benim değil mi arkadaşım.Neyse..Şanver,kendisini canlı seyretme fırsatı da bulduğum,90lı yılların futbol fenomenlerinden biriydi.Futbolu 90lı yıllarda,hemde Türkiye ligini seyrederek öğrenen her şahsiyetin zihninde yer edinmiş bir isimdir eminim.
Futbol'a Samsunspor alt yapısında başlamış Şanver.Hatta Samsunspor kafilesinin 20 Ocak 1989'da Malatya deplasmanına giderken geçirdiği kazada da Samsunspor'un yedek kalecisi olarak bulunmuş.Kazayı yaralı olarak atlatmış. 1990'da Merzifonspor'da profesyonel olmuş.93'te transfer olduğu Altay'da ilk 1-2 sezon oynadığı iyi futbolla ilgi çekmiş.Zaten o 1-2 sezon Şanver'in kaleciye benzediği dönemlere tekabül ediyor.Zira kendisi Altay'da oynadığı her iyi maçtan sonra "Bende iyi kaleciyim,beni neden almıyorlar milli takıma" şeklinde dönemin teknik direktörü Fatih Terim'e seslenmekte idi.Güç bela katıldığımız Euro 96 kadrosunda Engin ve Rüştü'nün arkasında 3. kaleci olarak yer bulmuştu.Bir de maça çıkabilseydi,zirveye ulaştığını düşünüp futbolu bırakırdı heralde.
Euro 96 dönüşü Şanver'in rehavete kapıldığı dönem oldu sanırım.Halbuki hepi topu 6 kez milli oldu.(ki bu 6 maçın 6'sıda özel maçlardır).O dönemden sonra ne Altay'da gün yüzü gördü,gösterdi nede milli takıma çağırıldı Şanver.
1996-97 sezonunda Altay,Galatasaray'dan 8,İstanbulspor'dan ve Fenerbahçe'den 5,Beşiktaş'tan 4,Vanspor'dan 3 yerken kalede hep Şanver vardı.O sezon ki yoğun çabaya rağmen Altay'ı küme düşürme başarısını gösterememiş,gol yemedeki meziyetini 1997-98 sezonunda da geliştirip,Galatasaray'dan 2 maçta toplam 11 gol yemiştir.Hatta yakın arkadaşı olan Hakan Şükür'ün Süper Lig kariyerinde 14 golle en çok gol attığı kaleci de Şanver'dir.
1998-99 sezonunun ilk maçlarında yine aynı formu gösteren Şanver Trabzon ve Galatasaray yenilgilerinden sonra efsaneleştiği Altay'dan Lig B'ye o zamanın Kombassan'ı şimdinin Konyaspor'una kiralandı.1 sezon Kombassan'ı da meşgul eden Şanver,Dardanelsporlu yöneticilerimizin müthiş transfer politikası neticesinde,32 yaşında gol yeme rekorları kırmış iken transfer edildi.Aslında yöneticilerimiz burada "Ulan şimdi Engin İpekoğlu'ndan sonra öyle bi adam bulalım ki seri devam etsin,taraftar iyi bi oyuncu aldık sansın" diye düşünüp Şanver'i transfer etmiş olabilirler.
Aslında bizde fena da oynamadı Şanver. Hatta bir Aydınspor maçı vardır ki Şanver 3 penaltı birden kurtararak hem tarihe geçmiş hemde galibiyeti getiren isim olmuştur.Gollerimizi de Mehmet Zengin ve Emir atmıştı.
Zaman zaman takım kaptanlığını da üstlendi.O sezon Dardanelspor kadrosunda Şanver ile birlikte Tolga Seyhan,Okan Koç,Ufuk Ateş,Mehmet Yılmaz,Serkan Rençber,Bekir Gür gibi çok yetenekli futbolcular olmasına rağmen Fuat Yaman'ın beceriksizliği yüzünden çıkamamıştık Süper Lig'e.
2000-01 sezonunda Dardanelspor çok köklü bi gençleşme hareketine girip tüm yıldızlarını Süper Lig ekiplerine satarken Şanver ile sözleşme yenilenmedi.Yarım sezon futbol oynamayan Şanver devre arası transfer döneminde mütemadiyen düşüşüne devam edip 3.lig takımlarından Manisaspor'un yolunu tutttu.O sezon Şanver'in son sezonu oldu ve 34 yaşında futbolu bıraktı.
Antrenör olarak Aydın ve Altay'da çalıştı.Şimdilerde ise Nevşehir'de amatör bir futbol takımı çalıştırıyor.
Yediği goller sonrası "Topu bir havada bir kalede gördüm" açıklaması zihinlerde yer etmiştir.Ayrıca kendisi Hagi'den gol yemenin dahi ayrı bir zevk olduğu yönünde açıklamalar yapmıştır.(yapmış valla,ben duymadım).Yediği absürt gollerin yanı sıra bir maçta 3 penaltı kurtarması da takdire şayandır.
Yazın uzun,kışın kısa giyinmesi,her daim uzun sakalları,şekil açısından kendisini Peruzzi yada Pagliuca'ya benzetme çabası da gözümüze çarpmıştır hep.Adı Hasan Hüseyin Mustafa falan olsa akıllarda kalmazdı belki ama Şanver ismi sık rastlanan bir isim olmadığından herkezin ağzına sakız olmuştu o dönem.Yaptığı kalecilik,yediği goller,söylemleri vs vs ile de iyice akıllarda yer edinmişti.
Ne kaleciydi be!
13 Ekim 2008 Pazartesi
Nostalji olayı
12 Ekim 2008 Pazar
Demedi demeyin
11 Ekim 2008 Cumartesi
89 - Коллер
Jan Koller geçtiğimiz sezon sonu Bundesliga'dan düşen Nürnberg'den ayrılıp Rus liginin orta sıra takımlarından Sovetov'a gitmişti.Aslında Birmingham,Bari gibi Avrupa'nın 2.sınıf takımları ile ülkemizden Bursa ve Kayseri'de Koller'i almak istemişti.Ama o en yüksek parayı (1,8 milyon Euro) alabileceği klübü seçti."Türkiye'ye gelse ne güzel olurdu" diye iç geçirmedik değil.Lige renk katacağı aşikardı.Ama olmadı.
Koller Sovetov'a kolay uyum sağladı.Son 4 haftada 4 gol attı.11 maçta forma giydi.Lig bitene kadar bu rakamı arttırması ve takımını UEFA kupasına taşıması muhtemeldir.Aslında milli takımı bırakmasa bile olurmuş.Bana göre 30 yaşında iken Borussia Dortmund'da nasıl oynuyorsa hala aynı düzeyde oynuyor.Yaşının ilerlemesi ile tek eksilme agresyonun artması olmuş. Eskiden sezonu 1-2 sarı kartla kapatan Koller 11 maçta 3 sarı kart görmüş.E yaşlılık tabi.Olur o kadar.
Takip edilmesi diğer liglere göre daha zor olan bi lig Rusya ligi.Ama son yıllarda ülkemizden Rusya'ya giden futbolcuların fazla oluşu nedeni ile basında sık sık Rus ligi ile ilgili haberler maç özetleri vs seyredebiliyoruz.Koller'den dolayı da ayrı bi ilgim var Rus ligine.Oynanan futbol da çok can sıkıcı kalitesiz değil.Zaman zaman zevkli maçlar oynanıyor.Neyse,Rus ligi ile ilgili görüşleri başka bi yazıda şeyettiririz.
Monaco'nun son keli; Stéphane Ruffier
Monaco kalesine geçmenin ön şartı mıdır nedir bilemiyorum ama Monaco kalesinde gördüğüm son 4 kalecinin 3'ü keldi.Fenomen Barthez,Barthez'in veliahtı olarak gösterilen ama sonra kaybolup giden Porato ve şimdi yeni nesil kel Ruffier sıra ile Monaco kalesini korudular.
1986 doğumlu 184 cm boyunda ve 74 kg.Yani ölçüt olarak da Barthez ve Porato'ya oldukça benziyor.Ayrıca Barthez'in de kullandığı 16 numaralı formayı kullanıyor.
Monaco alt yapısından yetişen genç kaleci 2005'de Bayonne'e kiralanmış ve orada profesyonel olmuş. 2007 yılında Monaco'ya geri dönmüş.Tecrübeli İtalyan kaleci Flavio Roma'nın sakatlanması ile kaleye geçen Ruffier kendisine verilen şansı şu ana kadar iyi değerlendirdi.Ligde 7 maçın tamamında oynadı.An itibari ile Lyon'un genç yeteneği Hugo Lloris ile Fransa U21 milli takım kalesini paylaşıyor.Gelecekte bu ikiliyi Fransa milli takımı kalesinde görmemiz olası.
Ruffier'in Barthez'in hem klüp seviyesinde hemde milli takımda elde ettiği başarıları yakalaması tabi ki zor.Ama gelecekte Fransa milli takımının kalesini koruyacak yeteneğe sahip.Ayrıca şu anki formunu korur ise Monaco'da uzun süre durmayıp,büyük klüplere uçacağı aşikar.