25 Ocak 2010 Pazartesi

Mastürbasyon




İtalya İspanya İngiltere'yi hayal ederek Türkiye Ligi'ni yayınlamak.

Bunun adı mastürbasyon.
Parasını verdim pankartı da açtırırım.



22 Ocak 2010 Cuma

Yaşasın Futbol?

Yaşasın Futbol,Çok Özledik,Süper Lig Hasreti Sona erdi vb. formatta gazete başlıkları altında "33 günlük Süper Lig hasreti Fenerbahçe-Denizli maçı ile sona eriyor.." şeklinde başlayıp devam eden yazılar dikkatimi çekti sabah sabah."Neyi özledik biz?" diye bi sorguladım kendimi.Gazeteye göre Süper Lig'i özlemişiz.Halbuki bir sürü Türkiye Kupası maçı oynandı ülkemizde,İngiltere'de,İtalya'da ve bilumum liglerde maçlar hep devam etti.İzleyen futbol hasretini pek ala dindirmiş olmalı, değil mi?

Afedersiniz kıçının dibinde oynanan alt lig maçlarına bile gitme tenezzülünde bulunmayan "futbolseverler" neden belki de hayatı boyunca yerinden tek bir maçını dahi seyredemediği bir organizasyonu yani Süper Lig'i özellikle özler?

"Neyi özledik biz?" sorusunu tekrar ettim ve farkettim ki biz evde afedersiniz g.tü devirip tv'den maç izlemeyi özledik,yüzlerce binlerce km ötedeki camiaların iç çekişmelerini,birbirlerini yemelerini sobanın başında çekirdek çitleyip izlemeyi özledik.Yine tv'den maçı izleyip internetten boş beleş atışmaları özledik.Biz aslında futbol organizasyonu olan Süper Lig'i değil futboldan arta kalan nesi varsa hep onları özledik.

Gazetelere göre özlemini duyduğumuz Süper Lig maçları bu akşam başlıyor.Fenerbahçe-Denizli maçı ile beraber bu hafta oynananacak maçların seyirci ortalaması aslında neyi özlediğimizi ve ne kadar özlediğimizi daha iyi gösterecektir.

Aksiyon dizisi tadında Süper Lig'in yeni bölümü bu akşam Lig TV'de.Sakın kaçırmayın!

6 Ocak 2010 Çarşamba

Lazio arefeyi gösterir bayramı göstermez


1-0 geriden gel 4-1 öne geç.Bravo!

İlk maçında 2 gol at,hemde taraftarın gözünde en önemli maçta.Floccari kafadan 10 puan alarak başladı.


Di Canio'suz bir Livorno maçı ancak böyle bir skorla zevk verebilirdi Lazio sempatizanlarına.

Teşekkürler Lazio.

5 Ocak 2010 Salı

Şike


Ülkemizde şike tartışmaları yaklaşık bi 35-40 senedir var sanıyorum.Yanına teşvik primi-meşru olup olmadığı muhabbetleri ile beraber yıllardır şike konuşuluyor.Bi kaç aydır da Bochum Savcılığı'nın yaptığı şike araştırmasının Türkiye ile ilgili olan kısmı yüzünden şike muhabbetleri ayyuka çıkmış vaziyette.Şike ile ilgili klişe ama belki de gerçek olan inanışlar var.Mesela;


-Şike mi? Her maçta şike var olum bağlanmış her maç,İddaa ayarlıyo işi.

Biraz paranoyakça ama muazzam kitlesi var bu görüşün.Genelde iddaa oynayıp darbe yemiş para batırmış abilerin söylemdir.Pek araştırmacı oldukları söylenemez.Fikri sabit vardır bunlarda.Her maç bağlanmıştır.İddaa bültenine girmiş olan her ülke ve ligleri hakkında yorum yaparak "Finlandiya 2.liginde fena şike dönüyo sakın oynamayın,İsveç'te de Landskrona-Degerfors maçı bağlanmış ilk yarı 1 ikinci yarı 2" gibi söylemlerle kafa karıştırmada sınır tanımazlar.
mackolik.com civarı konuşlanmışlardır.


-Şike yapılıyo ama alt liglerde yapıyolar abi millet çakozlamasın diye.

Bu abimiz de işin çok gözler önünde dönmediğini,alt ligler ve yerel liglerde şike döndüğünü iddia eder.Ona göre İstanbul takımları şike yapmaz.Yapamazlar.Toz konduramaz tuttuğu büyük takıma.Ayrıcabu kadar medyanın merkezine yakın çevrede şike işi hemen ortaya çıkar diye düşünür.


-Almışlar teşviği baksana!

Bu abi de muhtemelen şampiyonluk yolunda yada küme düşmeme mücadelesinde bi takım taraftarıdır.Rakip takımın amaçsız ligde kalmayı yada düşmeyi garantilemiş olmasından yola çıkarak maç içerisinde 2 pas arka arkaya yapması ile bile gaza gelir ve teşvik primi alındığını iddia eder.En az ilk sıradaki abiler kadar paranoyaktır.


-Teşvik primi var,olmalı da.

Bu abi de sokakların kahvehanelerin İddaa bayilerinin İlhan Cavcav'ıdır bi yerde.Kaypak yönetici-teknik adamvari konuşmaları ile teşviğin suç değil futbolun içinde olması gereken bi hadise olduğunu savunurlar."Sen olsan almaz mısın olm o kadar parayı" şeklinde empatiye zorlamaları da en büyük silahlarıdır.


-Klüp yapmaz öyle şey topçularda i.nelik!

Bu abilerin de işi gücü futbolcularladır.Maçı satan takım yoktur,topçu vardır.Genelde kalecilere b.k atarlar.Zalad'sız Ankaragücü-Galatasaray'sız muhabbetleri yoktur,olamaz da.Ayrıca 2 sene amatör kümede top oynamışlığı olan kişiler olarak "bizede geliyodu böyle şeyler ama biz takımımızı satmıyoduk tabi" türünden kendi futbol yaşamlarından(!) kesitleri de sık sık aralara sıkıştırırlar.

2 Ocak 2010 Cumartesi

Ne oldu?


Ntvspor geçen yıl bu zamanlar blog yazarlarının katılacağı bi program yapma planları içerisindeydi.Bahsettiğim program şu aralar yayınlanan "Bağış Erten ve Banu Yelkovan ile Livornoculuk" dan başka bi formatta olacaktı bildiğim kadarı ile.Daha ciddi,daha derinlemesine daha yerel bi formda olacaktı diye duymuştuk.Üstelik kanala yakında bi kaynaktan almıştık duyumu.Ne oldu o iş?