1 Nisan 2010 Perşembe

Türk Kaleciler İçin Kariyer Günleri

Onur Recep Kıvrak'ın giderek artan maç performansı, ve aynı jenerasyonda umut bağlanan, gelecek vaad eden arkadaşlarının şu sıralar ilk 18 şansı dahi bulamıyor oluşu dikkatimi bir noktaya çekti.

Genelde tecrübeli yerlilerin sakatlığı, yabancıların da milli takımlarına gitmesi yahut eşinin doğum çocuğunun grip olması gibi şansa bağlı sebeplerle kaleye geçen ve "Vay be ne yetenekli yerli kaleciler varmış" dedirten son 4-5 yılın genç Türk kalecilerinden kariyerini en ideal ivme ile sürdüren Onur Recep Kıvrak oldu. Yeşilova'da futbola başlayıp Karşıyaka ile Bank Asya'da profesyonel oldu, daha sonra Trabzonspor'da 3. kaleci olarak Jefferson-Ahmet Şahin-Silva-Tolga gibi kalecilerin arkasında bekledi. Bu esnada Ümit Milli takımda uluslar arası tecrübe edindi. Nihayet bu sezon Şenol Güneş'in gelişi ile takımda 1.numara pozisyonunda o var. Gayet beklendiği gibi gelişen, sıralaması çok ideal bir kariyer akışı öyle değil mi?
Aslında her kaleci için bu tarz bir gelişim gerekli iken, milli takım kalesi için Rüştü-Volkan'a alternatif gösterilen Ufuk ve Hakan Arıkan gibi iki kaleci şu an klüplerinde forma şansı bulamıyor. Formsuzluk yahut yetenek ile alakalı sıkıntıları olmadıkları kesin. Fakat transfer oldukları takımların tecrübeli kaleci hassasiyeti, yabancı kaleci düşkünlüğü gibi unsurları göz önüne almadan, 70 model futbolcu kafası ile sadece büyük klüpler olduğu için o klüplere geçmeleri körelmelerine yol açıyor. Mesela Ufuk'un Leo Franco ve her daim 12 numara Aykut Erçetin var iken sürekli forma şansı bulabildiği bir Süper Lig ekibinden ayrılıp 3.kaleci olmayı göze alarak Galatasaray'a gelmesi nasıl açıklanabilir? Üstelik bu konuda gösterilebilecek en kötü örnek olan Aykut Erçetin'i nasıl görmez.

Aynı şekilde Hakan Arıkan; maç tecrübesi edinmesi gereken kariyerinin en önemli döneminde Rüştü Reçber'in sözleşme imzalamasından 1 ay sonra Beşiktaş'a imza atması nasıl bir planlamanın sonucudur? Kendisinden önce gençliğini tüketen, kariyerleri tepetaklak olan Ramazan Kurşunlu ve Volkan Ünlü'yü yiyen klübeye girmeyi nasıl göze alır?

Volkan Ünlü demişken, kariyerine Almanya'da Schalke'de devam etseydi 1 sezon daha sabredip Rost'un önüne geçseydi şu an milli takım için adı geçiyor olabilirdi. Şu an hangi klüpte forma giydiğini bile bilemiyoruz.
Yine Volkan Ünlü gibi Ramazan Özcan'ın Hoffenheim'dan sonra kariyerine Almanya'da devamlı forma şansı bulabileceği bi klüpte değil de Rüştü ve Hakan'ın sakatlığından doğan boşlukta 1-2 hafta kaleyi korusun diye kendisini kiralayan Beşiktaş'a gitmesi ve yarım sezonunu tribünde geçirmesi.. Sadece hazırlık maçlarında ve ciddiye alınmayan Ziraat Türkiye Kupası'nda 2 maçta oynadı. 25 yaşında bir kaleci için yapılabilecek en manasız transfer oldu heralde.

Sezon sonunda klüplerinden ayrılması muhtemel iki yetenekli yerli kaleci Serkan Kırıntılı ve Cenk Gönen'in bu tarz transferleri ve akıbetlerini örnek alarak hareket etmesi gerekiyor. Yahut bu işin ehli birinin genç Türk kalecilere kariyer planlaması hakkında konferans vermesi lazım geliyor.

2 yorum:

GK dedi ki...

Bravo Cenk Gönen. Beşiktaş'ın 3.kalecisi olup kariyerini min. 3 sezon duraklattın. Bravo.

GK dedi ki...

Serkan Kırıntılı da Fenerbahçe'de 3.kaleci olmayı göze aldı ve Ankaragücü'nden ayrıldı.