29 Aralık 2008 Pazartesi

El Pato geri mi dönüyor?


Arjantin Apertura şampiyonu Boca kaleci arayışında.

Tigre ile oynanan şampiyonluk maçında genç kaleci Javier Garcia'nın yaptığı hata ile kaleyi devamlı koruyabilecek kaliteli bir kaleci ihtiyacı daha da belirginleşti.

Listedeki isimler klüp tarafından açıklanmasa da en büyük aday şu an Getafe'de oynayan takımın eski kalecisi Abbondanzieri.

Abbondanizeri dışında yine takımın eski kalecilerinden Cordoba,Fabian Carini ve Villar isimleri de bu transfer için adı geçen kaleciler.

27 Aralık 2008 Cumartesi

İstikrar


Souleymanou Hamidou.Afrika kıtasından kaleci transferinin ülkemizde revaçta olduğu bir dönemde gelmişti Çaykur Rizespor'a.İlk yıllarında kaleyi Murat Yiğiter ile paylaşmak zorunda kalmıştı.Zdravkov'un gelişi ile de Denizlispor'a geçmişti.Geçtiğimiz sezon sonunda 5 yılını geçirdiği Denizli'den ayrılıp Kayseri'ye transfer oldu.
Denizlispor'dan ayılışına Afrikalı futbolcuları klüpleri ile biribirne düşüren Afrika Kupasına sebep oldu belkide.Afrika Kupasına gittiği dönemde takımını kiralık verilmiş 2.sınıf kaleci Süleyman'a muhtaç etmişti.Ayrıca Servet'e son dakikada hediye ettiği goldetuzu biberi olmuştu.Sezon bitmeden Kayserispor ile anlaşması yüzünden kadro dışı bile bırakıldı.Fakat formu ile en çok tartışıldığı dönemlerde dahi 1 numara için hep vazgeçilmezdi.Denizlispor futbolcusu olduğu dönemde 136 kez ilk 11'de başladı.

Ligimizde bu denli fazla forma giymiş olmanın verdiği avantajı bu sezon sonuna kadar kullanıyor Kamerunlu kaleci.Kayserispor 2008-09 sezonunun ilk yarısında oynadığı 16 maçta kalesinde sadece 7 gol gördü ve ilk yarı itibariyle Avrupa'da en önemli 10 ligde en az gol yiyen 3 takımdan birisi oldu. Bu 16 maçın 16'sında da Souleymanou 90 dakika forma giydi.

Türkçe biliyor olması,futbolcuları,sahaları,rakipleri vs. tanıyor olması gibi kendi artılarının yanı sıra Tolunay Kafkas'ın gelişi ile daha karakterli bi yapıya bürünen Kayserispor savunmasının formu ve önünde oynayan Toledo gibi Saidou gibi tecrübeli savunmacıların oynaması da bu başarısında etkili oldu.

Souleymanou 35 yaşında.Yaklaşık 9 yıldır Türkiye'de ve klübü ile 2010'a kadar sözleşmesi var.Muhtemelen futbolu burada bırakır.Türkiye'de henüz kupa yada şampiyonluk görmedi.Şampiyonluk belki uzak ama bir Türkiye Kupası ile kariyerini taçlandırabilir.

25 Aralık 2008 Perşembe

Milan'da kaleci arayışı


Milan'da sezon başında Dida ve Kalac sakatlanınca kaleye "hediyelik kaleci" Abbiati geçmişti.Fakat onun da üst düzey maçlarda zorlanması ve hatalı goller yemesi ayrıca takımda 30 yaş altı genç bir kalecinin bulunmaması Milan'ı kaleci arayışına sürükledi.
Geçen sezon da benzer bir kaleci sıkıntısı yaşanmış,kaleye son resmi maçını 2003'te oynamış olan 39 yaşındaki Fiori'nin geçmesi tehlikesi doğmuştu.Buna rağmen sezon başında kaleci transferi yerine A.Madrid'te kirada olan Abbiati'yi takıma geri çağıran Milan'da kaleci transferi artık kaçınılmaz hale geldi.

Flamengo'nun 23 yaşındaki kalecisi Bruno Fernandes Milan ile anlaşmak üzere.Muhtemelen Ocak ayı içerisinde transferi tamamlanacak.Böylece Bruno Serie A'da Julio Cesar,Rubinho ve Doni'den sonra forma giyen 4.Brezilyalı kaleci olacak.

Bruno'nun bir özelliği de frikik kullanabiliyor olması.Coronel maçında takımı adına frikikten bir gol kaydetmiş.Gerçi Milan Beckham gibi "büyük" bir yeteneği 2 buçuk aylığına bir kaç maç içinde ara sıra frikik kullanması için transfer etmişken Bruno'ya lüzum kalmaz.

Zigic yeniden Racing'de


Tükenmekte olan pivot santrafor neslinin son üyelerinden Zigic.Kızılyıldız'da geçirdiği 3 başarılı sezonun ardından büyük bir takıma transferine kesin gözü ile bakılan dev santrafor,çok da büyük olmayan bir miktarla orta halli bir İspanyol takımı Racing'e transfer olmuştu.Orda da başarılı olup asıl büyük transferini Valenica'ya giderek gerçekleştirmişti.Fakat bir türlü süreklilik sağlayamadı.Villa-Morientes ikilisinin gölgesinde kaldı.

Adı Türk takımları ile de sürekli anılan Zigic devre arası transfer döneminin ilk günlerinde Racing'e kiralık olarak geri döndü.Bu transferin kiralık olarak gerçekleşmesinin nedeniyse İspanya Futbol Federasyonu'nun uygulamakta olduğu transfer kuralı. Kurala göre; La Liga'da bir kulüpte forma giyen bir oyuncu kulübünden beş ve üzeri sayıda maça çıktıysa, sezon ortası başka bir La Liga kulübüne transfer olamıyor.Muhtemelen sezon sonu Zigic ya Racing'de kalacak yada başka bir klübe satılacak.

Unai Emery'nin Hildebrand'tan sonra takımdan yolladığı 2.önemli futbolcu da Zigic oldu.Bakalım Valencia bu 2 futbolcunun yerine transfer yapacak mı.

24 Aralık 2008 Çarşamba

Gitti Peric geldi Isailovic


İsimlere bakınca 2 vatandaş kaleci gidip gelmiş gibi ama Peric Şilili bi kaleci arkadaşımızdı.Kokainman olduğu söylentileri,enteresan tavırları,örümcek adam şekilleri vs. ile ilgi çeken bi kaleciydi.Pek başarılı olduğu söylenemez.Zira geçen sezon devre arası geldiği gibi 5 maçta 10 gol yemişti.Kupa finalinde de 11 penaltı golü yiyerek zihinlerimize kazımıştı ismini.

Sezon başı gönderilmesi muhtemel isimlerdendi fakat Cavcav onu göndermedi.Belki de güzel bir fiyata satma düşüncesi vardı Peric'i ama ligin ilk yarısı bitmeden idmanda sakatlandı.Tendonu koptu ve ameliyat olması gerektiği söylendi.Cavcav kendisine yakışır bir şekilde Peric'in sözleşmesini derhal feshetti.Başarısız olmuş olsa bile bir futbocu sepetlenir gibi yollanmamalıydı takımdan.



Peric'in yokluğunda kaleye geçen Recep Öztürk'de başarısız olunca devre arası transfer döneminde kaleci almak şart olmuştu.Sırbistan liginde alt sıralarda yer alan FK Cukaricki takımın kalecisi Isailovic ile 2,5 yıllık sözleşme imzaladı Gençlerbirliği.28 yaşında,düşük kaliteli bir ligde kümede kalma mücadelesi veren bir takımın kalecisi için yapılabilecek en iyi transfer olmuş.Ama Gençlerbirliği için nasıl bir transfer olacak onu da ikinci yarı başlayınca göreceğiz.

Kameni


Volkan'ın Kiev maçında yediği gol bardağı taşıran son damla olmuş sanırım Fenerbahçe yerli kaleci geleneğini bozup uzun vadede kaleyi koruyabilecek bi kaleci arayışına girişmiş.Tabi ki devre arası transfer dönemi için değil,gelecek sezon için.

Espanyol ile sözleşmesi sezon sonu bitecek olan Idriss Kameni 1 numara için düşünülen ilk adaymış.Çok genç yaşta La Liga gibi üst düzey bi ligde başarılı olmuş bi kalecinin ülkemize gelip oynaması sevindirici olur tabi.Ama Volkan ne olacak? 3 sezon boyunca kalede ilk tercih olan Volkan yedek Fenerbahçe'de yedek kalmayı kabul edecek mi? Daha da önemlisi milli takım kalesi ne olacak.Ben mi geçicem kaleye,nedir?

23 Aralık 2008 Salı

Mecburi İstikamet - Koller

Bayern Münih maçı.Lehmann kırmızı kartla oyun dışında.Sammer'in değişiklik hakkı bitmiş.Kaleye kim geçer?



Tabi ki o geçti.

Lehmann'ın 2 gol yediği maçta o gol yemedi.


Ve görev başarıyla tamamlandı.

17 Aralık 2008 Çarşamba

Nostalji Olayı (2) - Gintaras Stauce

Hayrettin'in adının "kova kaleci" sıfatı olmadan anılmadığı dönemdi,hatırlıyorum.Hayrettin formsuz,Nezihi klübe kölesi Ahmet yeteneksizin önde gideniydi.İyi hatırlıyorum.

Saftig mi istedi yoksa Galatasaray'ın o zamanların yeni yetme şube sorumlusu Adnan Sezgin mi buldu getirdi bilemiyorum.İsmini Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi'nde eşleştiği Moskova maçlarından hatırlıyorduk hayal meyal.Şampiyonlar Ligi'nde ilk golü atan Cihat'tan golü yiyen kaleciydi o.Litvanyalı Stauce.

Hayrettin'den,Engin'den,Zafer'den ve bilumum Türk kalecilerden alıştığımız kısa-kalın kaleci modelinin aksine uzun-ince bi modeli vardı Stauce'nin.Kışın kati suretle şort giymezdi,eldivenleri uhlsport olurdu hep.Ayrıca bir kaleci için fazla sarışındı.Bunlar saçma detaylar tabi,Galatasaray'da bulunduğu 1 yıl süresince 27 maçta forma giydi Stauce.Şampiyonlar Liginde Barcelona maçında yaptığı kurtarışlar ve Türkiye Kupasında Fenerbahçe maçında çıkardığı penaltılar ile hatırlanır hep.Fenerbahçe maçından sonra Galatasaraylılar arasında "Tamamdır bu adam seneye de oynar kalede" şeklinde bir kanıya varılmıştı.Gelgelelim Souness istememişti Stauce'yi.(Gerçi yerine transfer edilen Friedel'in da kaderi Stauce'den farklı olmamıştı)

Galatasaray'dan ayrılan Stauce önce Karşıyaka'ya sonra Sarıyer'e gitti.Bu klüplerde de aynı çizgide seyreden performansı ile takdir topladı.Özellikle Karşıyakalılar Stauce'den gayet memnundu.

Türkiye'de ayrılma vakti geldiğinde Stauce 28 yaşında tecrübeli bir kaleci olmuştu.Kendisine sabır gösterilse belki de Galatasaray forması ile yaşayacaklarını Almanya'da Duisburg ile yaşadı.4 sezon oynadığı Duisburg'da Almanya'da Yılın Kalecisi ünvanını elde etti.Kariyerinin zirve yaptığı Duisburg'dan ayrıldıktan sonra Yunanistan'a geçip artık emekliliğini beklemeye başlamıştı.Son olarak 2005 yılında ülkesinde Jürmala'da oynayarak futbolu bıraktı.Futbola başladığı yere yani Spartak Moskova'ya kaleci antrenörü olarak dönmesi uzun sürmedi.Halen bu takımda kaleci antrenörü olarak görev yapmakta.

Aslında Galatasaray yabancı kaleci transferlerinde hep hedefi bulmuştur.Simovic,Taffarel,Mondragon Galatasaray forması ile başarılar kazanmış yabancı kaleciler olarak ilk akla gelenler.Ama oynadığı dönemdeki formuna bakılır ise Stauce'de bu isimlerin arasına konmalıdır bence.Kendisine şans tanınsa idi belki de Hayrettin,Osman ve Volkan Kilimci gibi fiyaskoları hiç izlemeyecekti Galatasaraylılar.Yazık oldu Stauce'ye.

Eve dön Timo!



Aslında biz bu filmi Rüştü ile Barça'da seyretmiştik.Rüştü de Hildebrand gibi kariyerinin zirvesinde idi.Dünya Kupasındaki başarısının ardından Fenerbahçe'den ayrılıp Laporta'nın transfer şovuna malzeme olmuştu.Yediği hatalı gollerden sonra Rijkaard ona "Seni oynatmayı düşünmüyorum" diyip kaleye genç Valdes'i geçirivermişti.Hatta Valdes sakatlandığında bile Rüştü'ye forma şansı vermemiş kaleye 3.kaleci Jorquera'yı geçirmişti.

Hildebrand'da buna benzer bir talihsizlik yaşadı.Stuttgart ile Bundesliga şampiyonu olduktan sonra biten sözleşmesini uzatmayıp Valencia'ya geçti.Halbuki futbolu bırakmakta olan Kahn'ın yerine transfer edilebilecek en iyi kaleci o sıralar Hildebrand'dı.Fakat o lig değiştirmeyi seçti ve İspanya'ya gitti.Canizares ve Mora ile kaleyi paylaşmak zorunda kaldı,zira Koeaman bir türlü istikrar sağlayamamış ve faturayı önce Canizares'e sonra Hildebrand'a kesmişti.

Koeman'ın kovulması ile yeni sezonda daha sık forma giyecek ve Lehmann ve Kahn'dan sonra Alman Milli Takımının 1 numarası olacak diye beklerken Unai Emery Internacional'den Renan adında 85 doğumlu bir kaleciyi kaleye geçirdi.2007-08 sezonundan sonra 2008-09 sezonu da Hildebrand için Valencia'da pek iyi geçmeyecek gibi görünüyordu.Zira tüm La Liga maçlarında kaleyi Renan korumuştu.

Tam da Almanya'da "milli takım kalesine kim geçsin? Adler mi Enke mi? Neuer mi?" şeklinde belirsizlik varken bu üçünden de daha yetenekli ve daha tecrübeli olan Hildebrand Bundesliga'ya geri döndü.Hoffenheim ile ligin ikinci yarısı için anlaştı.Bundesliga'ya Türk asıllı kalecisi Ramazan Özcan ile çıkan Hoffenheim'da antrenör Rangnick Freiburg'a 3-1 yenildikleri maçtan sonra Ramazan'ı eleştirmiş ve kaleyi ondan alıp kaleyi Daniel Haas'a geri vermişti.

Ne Haas ne de Ramazan Bundesliga'da şampiyonluğa gidecek bir takımın kalecisi kalitesinde değiller.Hoffenheim Hildebrand'ı alarak güz şampiyonluğunu sezon şampiyonluğuna taşımak adına iyi bir hamle yaptı.

Löw'de bu transferden mutludur,eminim.Zira Kahn ve Lehmann gibi 2 uluslararası tecrübeli kaleciden sonra Bundesliga dışında pek oynamamış Neuer ve Adler gibi 2 tecrübesiz genç kaleciye kalmıştı Almanya kalesi.Hildebrand Dünya Kupası elemelerinde 1 numara olmak için çok fazla beklemeyecek sanırım.

16 Aralık 2008 Salı

12 - Volkan Ünlü

Almanya'da yetişip parlayan,ünlenen,Bundesliga'da kalsa belkide takımın değişilmezi olacak durumda iken Türkiye'ye transfer olan ve mütemadiyen düşüşe geçen futbolcularımızdan biri Volkan Ünlü.

Futbol eğitimine henüz 5 yaşında başlayan ve Schalke'de Lehmann'ın arkasında pişen Volkan 2002-03 sezonunda Schalke'de ilk 18'e girmeye başlamıştı.Ümit Milli takım kalesine de geçen Volkan 2004-05 sezonunda Frank Rost'un yokluğunda 4 maçta kaleye geçmeyi başarmıştı.Gelecek vaad eden 22 yaşında bir kaleci olarak 1-2 sezonu klübü Schalke'de geçirip 1.kaleci olabilecekken,o dönemin "futbolcu öğütücüsü" klübü Beşiktaş ile anlaştı.Fakat o sıralar önünde Cordoba gibi önemli ve takımın değişilmezi,ve Murat Şahin gibi ligin tecrübelisi 2 kaleci vardı.3.kaleci olması çok bariz iken Beşiktaş'la anlaşma imzaladı ve kariyerinin belki de seyrini değiştirdi.

1 sezon boyunca 1 maçta dahi forma giyemedi Volkan.

2006-07 sezonu başlarken Cordoba'nın yerine Runje'nin gelmesi ile Volkan'nın 11 hayalleri yine suya düşmüş ve sürekli yedek kalışı ile alakalı yaptığı açıklamalar sonucunda yöntetim sözleşmesini feshetmişti.Milli takım kalesine aday yetenekli bir kaleci iken 1 sezon boyunca resmi maç oynamamış ve sezon başında klüpsüz kalmış bir kaleci durumuna düşmüştü.

Ligin başlamasından kısa bir süre sonra Çaykur Rizespor ile anlaştı.Fakat burada da kaderi Beşiktaş'takinden farklı olmadı.2006-07 sezonunda sadece Denizlispor maçında forma giyebildi.

Geçtiğimiz sezonun başında Sivasspor Petkovic'in sakatlanması ile kaleci transferi yapmak zorunda kaldı.Ayrıca Intertoto kupasında da mücadele edecek ekipte Akın'dan başka ligi ve UEFA maçlarını kaldıracak düzeyde bir kaleci gerekti.Bülent Uygun Volkan'a güvendi ve onu transfer etti.

Intertoto maçları ile yeniden kaleye geçebilmişti.Aslında sezon başlarken kiralanacaklar listesinin başında geliyordu Volkan.Ama Akın'ın da sakatlanması ile kale ona kalmıştı.Braga maçına kadar sorunsuz bir şekilde oynadı.Fakat Braga maçında Mousies'in yaklaşık 60 metreden attığı şut ile yediği o talihsiz gol kariyerini dibe vurdurmuştu.Önünde seken top zamanlama hatası ile birleşince ortaya inanılmaz bir görüntü çıkmıştı.Sivas'ın tur şansı,golü atan futbolcunun kurnazlığı vs. değil Volkan'ın maç devam ederken hüngür hüngür ağlayışı konuşulmuştu.Sivasspor taraftarının da Volkan'a tepki göstermek yerine onu desteklemesi takdire şayandı.Onu da belirtelim.

Braga maçından bu yana forma yüzü göremedi.Hiç bir resmi maç kadrosuna alınmadı.Kuvvetle muhtemeldir ki devre arası transfer döneminde Bundesliga 2 yahut Bank Asya 1.Lig takımlarından birine transfer olacaktır.Kariyerine burada değil de Almanya'da devam etmiş olsa idi çok farklı yerlerde olabilirdi.Ama yaşı genç,26 yaşında henüz.Kalecilik yetenekleri tartışılabilir.Zira 3 resmi maçını üst üste seyretmek mümkün olmadı.Fakat gördüğüm kadarı ile klübeye mahkum edilecek bir kaleci değil.En azından aldığı kalecilik eğitimi bile sıradan bir süper lig takımında 1 numara olmasına yeterlidir.Fiziksel olarak da klasik "atletik alman kalecisi" görüntüsünde.Sürekli oynayabileceği bi klüp bulması kariyerinin devamı açısından çok önemli.