-İzmit İsmet Paşa Stadı'nda yağmurlu bir havada oynandı Kocaeli-Gaziantepspor maçı ve tribünlerde 12bin biletli seyirci.
-Şiddetle puana ihtiyacı olan taraf Sakaryaspor'un ataklarını sıklaştırdığı dakikalar-Pozisyonu dikkatle izliyoruz,Şevket...Aşırtma bir vuruş...Savunmaya çarpan top.Ve top ağlarda.İlginç bir gol.
-Hakkı skoru belirleyen golü kaydediyor ve karşılaşma 2-1 Adanaspor üstünlüğü ile sona eriyor.
-Kendisinin ikinci takımının üçüncü golü.
-Kalan dakikalarda da gol olmayınca karşılaşma 0-0 sona eriyor.
-Orhan Erdemir'in son düdüğüyle maçı kazanan taraf Gençlerbirliği oldu.
27 Şubat 2009 Cuma
24 Şubat 2009 Salı
Taner - Hübner

Kariyer açısından çok benzerlikler var Taner ve Hübner arasında.Taner Adana Demirspor ile başladığı kariyerinde çoğunlukla 1.ve 2.lig takımlarının kadrolarında yer aldı.Başarılı olduğu dönemler hep alt liglerde oynadığı dönemlere tekabül etti.Geçtiğimiz sezon Kocaelispor ile Süper Lige yükseldi,aynı zamanda 21 golle gol kralı oldu.Bu sezonki formu ile Süper Lig'de de gol atabilecek kalitede olduğunu gösterdi.Bir çoğu büyük takımlara olmakla beraber an itibari ile 13 gole imzasını attı.Gol krallığındaki iddiası belli.
Taner'in karyerine tıpatıp benzeyen bir kariyere sahip olan Hübner de futbola İtalya'nın alt lig takımlarında başladı.Serie C'de Pergocrema,Fano Calcio ve Cesena'da oynadıktan sonra nihayet Brescia'da Serie A ve Serie B'de forma giydi.Bu döneme kadar biri Serie B biri Serie C'de olmak üzre 2 kez gol kralı oldu.
2001-2002 sezonunda Piacenza forması altında kariyerinde tavanı gördü ve o dönem Ronaldo,Shevchenko,Inzaghi,Batistuta,Crespo gibi forvetlerin oynadığı bir ligde 24 gol atarak gol kralı oldu.Takımının Ligi 12.bitirmesi ile kümede kalmasını sağladı.Sonraki sezonlarda aynı formu tekrar edemedi ve kariyerini yine alt liglerde bitirdi.O yılki formu ile 2002 Dünya Kupası için İtalya milli takımına seçilmesi gündeme geldi,fakat olmadı.1 kez bile milli formayı giyemeden kariyeri bitti.
Belki Taner için durum Hübner kadar geç kalınmış değil.Adı yavaş yavaş milli takım ile anılıyor.İspanya maçları için aday kadroya dahi çağırlabilir.Ama milli kariyer öncesinde Kocaelispor'u ligde tutma gibi bir sorumluluğu var.Zamanında 35 yaşındaki Hübner'in 3 puan farkla Piacenza'yı ligde tuttuğu gibi Taner'in de golleri ile Kocaelispor'u ligde tutabilmesi önemli.Bunu başarır ise kendisine yapıştırılan "2.lig golcüsü" etiketini söküp atmakla birlikte Kocaelispor taraftarının da yıllarca unutamayacağı bir sembol futbolcu olabilir.
Belki Taner için durum Hübner kadar geç kalınmış değil.Adı yavaş yavaş milli takım ile anılıyor.İspanya maçları için aday kadroya dahi çağırlabilir.Ama milli kariyer öncesinde Kocaelispor'u ligde tutma gibi bir sorumluluğu var.Zamanında 35 yaşındaki Hübner'in 3 puan farkla Piacenza'yı ligde tuttuğu gibi Taner'in de golleri ile Kocaelispor'u ligde tutabilmesi önemli.Bunu başarır ise kendisine yapıştırılan "2.lig golcüsü" etiketini söküp atmakla birlikte Kocaelispor taraftarının da yıllarca unutamayacağı bir sembol futbolcu olabilir.
23 Şubat 2009 Pazartesi
Mustapha Hadji


22 Şubat 2009 Pazar
Che Portiere! - Carlo Cudicini
Kısa kısa...

-Espanyol kalecisi Kameni kazandıkları Barcelona derbisinden sonra Espanyol'dan sezon sonunda ayrılacağını ve mümkünse Premier Lig'den bir takım ile anlaşmak istediğini açıkladı.Espanyol taraftarın tepki ve tehditlerine rağmen özveri ile oynuyor Kameni,profesyonellik adına örnek alınması gereken bi davranış.Gittiği yerde başarılı olur umarım.
-Man.Utd demişken gol yememe serisini 8 Kasım 2008'den bu yana sürdüren kaleci Van Der Sar Blackburn maçında Santa Cruz'dan yediği gol ile bu alandaki rekoru kırma başarısını gösteremedi.Yine de Avrupa'da üst seviye ligler arasında en uzun süre gol yemeyen kaleci olarak adını hem klüp hem de lig tarihine yazdırdı.
-Liverpool kalecisi Reina İspanyol Radyolarından birine verdiği demeçle Atletico Madrid'e transferi gibi bir durumun söz konusu olmadığını açıkladı.Eski bir Atletico oyuncusu olan babasının kendisinin de Atletico'da oynamasını çok istediğini fakat şu an için mümkün olmadığını söyledi.Ayrıca "Bir gün İspanya'ya dönecek olursam ilk tercihim Atletico olur" dedi.Barcelona alt yapısından yetişmiş bir futbolcunun Madrid takımında oynamak istemesi enteresan geldi.Sermet Şükürvari söylemlerle oğlunu Atletico'ya göndermek isteyen baba Reina'da "futbolcu babası tripleri"nin ne kadar evrensel olduğunu gösteriyor.
21 Şubat 2009 Cumartesi
Katalan Yayıncılık'dan "Barcelona'yı Nasıl Yendim" Mauricio Pochettino

Aman yarabbi! Bu nası maç.Küçük derbi büyük heyecan.Ercan Taner'in gerilimli sesi,Barça taraftarının hakeme ve Espanyol oyuncularına anormal tepkileri ile derbi havasını soluduk önce.Espanyon'un Barça'dan bu sezon gol yemeyen tek takım olması Barça taraftarını da gaza getirmiş hafiften.Sonrasında De La Pena'nın Rıdvan Dilmen'in " Bu mevki bitti artık dünya futbolunda.10 numara oyuncu oynatmıyor büyük takımlar" sözüne "Ben varım Rıdvancığım, al bak dünya devi Barcelona'ya da 2 tane salladım hatta" der gibiydi.Gerçi De La Pena-Rıdvan Dilmen dialoğu ne kadar uzak ve abuk bi dialog olsa da De La Pena hala takımını 10 numara olarak yöneten yönlendiren oyunun gidişatına skor olarak tesir eden futbolcuların hala geçerliliğini koruduğunu gösterdi cümle aleme.Luis Garcia'nın da zaman zaman yaptığı Barça savunmasının dengesini bozan presi de unutulmamalı.Ha bir de Espanyol taraftarının üzerine "Are you player?" diye saldırdığı Kameni de Barça'dan 2 maçta da gol yememe başarısını gösterecekti.Olmadı ama maçın kaderine etkiyen oyunculardan biriydi.

Gelene 6 gidene 7 sallayan Barça'ya kendi sahasında kümede kalma mücadelesi veren rakibinin kök söktürmesi çok hoşuma gitti açıkçası.De La Pena'nın yetiştiği klübünden intikam alırcasına oynaması da maça tad veren unsurlardan biriydi.
Uzun lafın kısası Pochettino "Barcelona nasıl mağlup edilir"in dersini verdi bu gece.Böylesine olağanüstü bir takım sanıyorum sadece bu gece Espanyol'un oynadığı gibi bir oyun ile mağlup edilebilirdi.
File bekçisi topu filelere gönderdi
20 Şubat 2009 Cuma
Che Portiere! - Jeremie Janot

Fransız geleneği 16 numaralı kaleci formalarına yeni bi soluk getiren Janot bu güne kadar işte bu enteresan formalarla sahaya çıktı;

Çılgın ama bir o kadar da başarılı,istikrarlı bi kaleci Janot.Kariyerinin tek klübü olan St. Etienne'de 1996'dan bu yana yaklaşık 250 kere forma giydi.Taraftarın en sevdiği isimlerden biri,ayrıca takım kaptanı.2010 DK elemeleri öncesinde kalesi için belirsizlik olan Fransa Milli Takımı için de adı anılıyordu fakat Domenech yine tuhaf tercihlerle kaleye Janot'un yerine genç tecrübesiz Lloris ve Mandanda'yı ve hatta Marseille'nin kapı dışarı ettiği Carrasso çağırdı.Fiorentina kalecisi Frey gibi Janot'da Domenech'in Fransa Milli takımından ayrılmasını 4 gözle bekliyor.
İşte bu kısa boylu renkli formalı klasik kısa boylu 16 numaralı Fransız kalecinin kurtarışları;
18 Şubat 2009 Çarşamba
Van Der Sar,rekor ve ince hesaplar

Bu rekoru kırması halinde zannediyorum ki ingiliz kraliçesi tarafından bilumum ünvanlara layık görülecek,Man.Utd. efsanelerinden biri olucak hatta heykeli falan dikilecek.Tabi bu akşamki maçın 62.dakikasında bir gol yerse adı sadece IFFHS listelerinde geçen eski bir kaleci olarak da kalabilir.İzleyip görelim.
17 Şubat 2009 Salı
Büyük Koray

Oyuncu izleme-değerlendirme hususunda Türkiye'de belki de en başarılı bir iki isimden biridir Nahit Güzel.Memleketin doğusunu batısını tarar potansiyeli en fazla olanları seçer getirir Çanakkale'ye.Daha önce Dardanelspor'dan büyük klüplere transfer olan Hasan Kabze,Mehmet Topal,Gökhan Zan gibi futbolcular hep bu yollarla çok küçük yaşlarda klübe kazandırıldı ve İstanbul klüplerine satılarak milli takım seviyesine kadar yükseldi.Saydığım isimlerin Çanakkale'ye geliş yaşları 15-16 yaş aralığı idi.
Fakat son 2-3 sezondur bu yaş aralığındaki futbolculardan vazgeçildi,U21 seviyesindeki gençlere yönelildi.Bu isimlerden ilki de Koray Kurt oldu.Takımda.Akhisar Belediyespor'dan çok cüzi bir bonservis bedeli ile transfer edilen Koray ilk sezonunda Deniz Kolgu,Göksel ikilisinin ardında zaman zaman forma şansı bulabiliyordu.Kademe ve Yükselme grubunda toplam 8 gol atması gelecek sezon takımda tekrar yer bulabileceğine işaretti.Bu sezona ise çok hızlı bir giriş yaptı.Geçtiğimiz haftasonu deplasmanda oynanan Gebzespor maçında attığı gol ile Kademe ve Klasman gruplarında toplamda 16 gole ulaştı 25 yaşındaki Koray.Adam eksilterek oynayan santraforların neslinin tükendiği bir dönemde kapalı savunmalara karşı birebir gelecek bir oyuncu.Driblingleri muhteşem,ayrıca gerektiği zaman sağ kanatta da görev yapabiliyor.Forvetteki partnerlerine de servis yapıyor.Bu gözler 18 Mart Stadı'nda Hasan Kabze'yi de seyretti,ama iddia ediyorum ki Koray Kurt Hasan Kabze'den daha yetenekli ve eğer bu sezonun sonunda takımdan ayrılıp Süper Lig takımlarından birine transfer olur ise Hasan Kabze'den daha başarılı olacak.Şu ana kadar kendisini Trabzonspor'un izlediğini biliyoruz.Ama gelenektir,Adnan Sezgin gelir izler alır götürür.Mehmet gibi Hasan gibi Fevzi gibi Koray da apar topar Galatasaray'a imza atabilir.
Kısa kısa...

-Haftasonu Glasgow Rangers'in elinden zor kurtulan Celtic'de Aiden McGeady ve McManus alınan 1 puanı kaleci Artur Boruc'a borçlu olduklarını söylemişler.Boruc derbi maçta yaptığı kurtarışlara Celtic'i ipten alan oyuncu olmuştu.
-Marsilya teknik direktörü Gerets Twente maçı öncesi Mandanda'nın sakatlığının uykularını kaçırdğını,kalecilerinin bu maçta kendilerini yanlız bırakmaması için dua ettiğini söylemiş.
-Premier Lig'de 563 kez forma giyerek rekor kıran Portsmouth'un 40lık kalecisi James oynamaya devam etmek istediğini ve bu rakamı yükselteceğini söylemiş.
16 Şubat 2009 Pazartesi
Ricken bıraktı

Alt yapısından yetiştiği ve aktif futbol hayatını sonlandırdığı klüpte alt yapı koordinatörlüğü görevine getirildi.
Bir programın daha sonuna geldik





Maldini'nin de son derbisi oldu sanırım bu maç.Adriano ile girdiği ikili mücadeledeki hali ile Serie A'da oynamak için artık yeterli kondüsyonunun kalmadığını kendisi de gördü sanırım.
Netice itibariyle Inter bu sezon da Serie A'da heyecansız son 5-6 hafta yaşatacağını gösterdi.Juventus ile puan farkını 9'a yükseltti.Artık tüm güçlerini tüm motivasyonlarını Şampiyonlar Ligi maçlarına yönelteceklerdir.
15 Şubat 2009 Pazar
Hey gidi...

9 yaşında girdiği Lazio alt yapısından 26 yaşında dünyanın en iyi savunma oyuncusu olarak çıkmıştı.Lazio tarihnin en parlak döneminde savunmada hep o vardı.Milan ile 2 Şampiyonlar Ligi 2 Süper Kupa kazandı.2006 Dünya Kupasında Çek Cumhuriyeti maçında geçirdiği sakatlık ve tam iyileşti derken sürekli nüksetmesi ile 1 yıldır ayağını topa süremedi.ABD'de geçirdiği tedavi sürecinin ardından İtalya'ya dönüşü Inter maçı öncesi kadroya alınacağı söylentileri Milan taraftarlarını heyecanlandırsa da tam aksi bir gelişme ile sakatlığının sürdüğü ve iyileşmesinin zaman alacağı açıklandı.Ve artık kariyerinin bitme noktasına geldiğinden bahsediliyor.

13 Şubat 2009 Cuma
12 - Volkan Babacan

Klübü Fenerbahçe'de doğal olarak pek fazla izleme şansımız olmadı Volkan'ı,izlediğimiz maçları da kayda değer maçlar değildi.Fortis T.K maçlarındaki ciddiyetsizlik malumunuz.Sadece sezon başında 0-0 biten Kiev maçında oynadı.Bunun dışında kendisi hakkında değerlendirme yapılabilecek ayardaki maçlar hep milli takımın alt yaş gruplarındaki maçlar oldu.Özellikle Genç Milli takımımızın 4.olduğu 2005 Dünya Gençler Şampiyonası'nda çıkardığı maçlarla ilk defa adını duymuştuk.Şimdilerde Trabzonspor'un yedek kalecisi olan Onur Recep Kıvrak ile kaleyi paylaşmışlardı.O dönemden takım arkadaşları Caner Erkin,Nuri Şahin,Uğur Uçar U21 yüzü görmeden hem milli takımda hem de yetiştikleri klüplerinde A takım seviyesine yükselirken o Fenerbahçe'de PAF takım kalecisi olmakla yetindi.Volkan-Rüştü-Serdar 3lüsünün ardında forma şansı bulması mümkün olmadığı için İstanbulspor'a kiralandı fakat orada da sadece 13 maçta oynayabildi.

Bu sezonun başında büyük Volkan'ın yediği hatalı gollerden sonra bir dönem kale için o düşünüldü.Fakat Aragones hem kendini hem de bu 2 Volkan'ın başını yakmamak adına Volkanların Demirel olanı ile devam etme kararını aldı.

12 Şubat 2009 Perşembe
Çok sarı fırtına; Ola Toivonen

Fakat herşey yolunda ilerlerken deplasmanda ilk golünü attığı ve 5-3 kazandıkları Volendam maçında 53'de 2.sarı karttan oyun dışında kaldı.2 maç ceza aldı.Şampiyonlar Ligine katılabilmek için önem arz eden AZ Alkmaar ve Groningen maçlarında oynayamayacak.Ama yine de sezonun bitimine kadar Toivonen PSV'nin en önemli silahlarından biri olacak.Belki de bundan önceki 3 transferinde olduğu gibi klübüne para kazandırarak Eredivisie'den daha büyük bir ligde oynayacak.
Derbi ateşi sardı gönlümü; Inter vs. Milan

Milan'ın kazanmak zorunda olduğu bariz.Inter kaybederse her türlü telafi eder de Milan kaybederse neler olacak neler.Sky Italia olası bir Inter mağlubiyetinde Ancelotti'ye yol verilip Donadoni'nin takımın başına getirleceği haberini yayınladı.Ne derece doğru bilinmez ama Ancelotti'nin de kredisi dolmak üzre sanki.Kaka sakat ve maça yetişmesi zor.Klüp doktoru Jean-Pierre Meersseman Kaka'nın sadece maçın son bölümlerinde oynayabileceğini açıkladı.Kaka'nın rolünü bu maçta Ronaldinho üstlenecek.Ayrıca uzun süredir sakat olan Nesta takım ile çalışmalara başladı.Maç kadrosuna alınıp alınmayacağı henüz belli değil.

Diğer tarafta Mourinho'da ise sakatların iyileşmesi sevinci var.Takımını pazar akşamına tam kadro olarak hazırlayacak Portekizli antrenör.Materazzi,Chivu sakatlıktan çıktı,Samuel ve Maicon'un da katılımı ile savunmasında sıkıntı yaşaması beklenmiyor.Ortasahada Cambiasso,Stankovic,Zanetti ve Muntari'nin oynaması beklenirken Fransız ön libero Vieira'yı hazırlık maçındaki yorgunluğu ve bir sonraki Man.Utd. maçını da düşünerek yedek bekletecek.Forvette ise Zlatan ve cezası biten Adriano'nun oynamasına kesin gözü ile bakılıyor.

Pazar'a daha çok var bi posta daha derbi haberlerinden derleme yapabilirim.Özellikle Mourinho'nun maçtan önceki açıklamalarını dört gözle bekliyorum.
Yan Etkileri: Baş Ağrısı

Milli takımımızın hazırlık maçları ezelden beri keyif vermez,bırak keyif vermeyi can sıkar insanı kaşıntı tutar.Şu son Avusturya maçına kadar izlediğim tüm hazırlık maçlarımız oyun kurmakta sıkıntı çektiğimiz,ideal 11'i ilk yarının bitimi ile dağıttığımız,yerine eleme yada şampiyona maçlarında asla oynamayacak olan "genç" yeteneklerin denendiği maçlardı.Avusturya'da oynan maç da özünde maç değeri taşımayan ama atılan gollerle az da olsa seyir zevki veren bi maçtı.Bu ayarda bir hazırlık maçı olur ümidiyle oturduk tv karşısına.Gökhan o güzel golü atana dek sorun yoktu.Fakat golden sonra bildik tablolar yine sahnede.Saçma sapan top kayıpları,hedefi bulmayan şutlar ve ortalar,anlamsız driblingler yine baş ağrısı yaptı.Neyse en azından maçı kazandık derken Drogba o sevincimizi de aldı elimizden.


Bu geceden kalan; kötü oynanmış 2 adet futbol maçı,4 gol ve bir baş ağrısı.
11 Şubat 2009 Çarşamba
Kısa kısa...

-Ajax'ın 26 yaşındaki kalecisi Stekelenburg Ajax'da mutlu olduğunu ve sadece eski takım arkadaşları Huntelaar,Wesley Sneijder,John Heitinga gibi üst düzey liglerin takımlarından teklif alırsa klübünden ayrılacağını söylemiş.
-Lazio başkanı Lotito kaleci Carrizo için "Serie A'ya gelir gelmez başarılı olmak zordur,Carrizo bunu anladı" demiş.Ayrıca Rossi'nin Carrizo'yu klübeye çekmesi ile ilgili olarak da "Rossi onu taraftar ve basının baskısından koruma için doğru olanı yaptı" demiş.
-Sam Allardyce kalecisi Paul Robinson'u İngiltere milli takımının 1 numarasına aday göstermiş."David James ile bu iş yürümez,Joe Hart,Green,Robinson veya Scott Carson kale için düşünülmeli" demiş.Bilindiği üzre İngiliz milli takım sorumlusu Capello İspanya ile oynanacak hazırlık maçından önce kadroya kale için David James Rob Green ve Joe Hart'ı davet etmişti.
Güney Amerika vs. Avrupa

Çıktılar sahaya oynadılar."E hazırlık maçı ama bu" diyip kaydadeğer bulmadan,değerlendirme yapmadan geçilebilir aslında.Ama sahada bana göre İtalya ve Avrupa futbolu adına büyük bir hezimet vardı.
Brezilya artık o 90ların sonu 2000lerin başı jenerasyonunu tamamiyle takımından uzaklaştırmış durumda.Çok genç aynı zamanda çok tecrübeli,her biri Avrupa'nın en büyük klüplerinde forma giyen futbolculardan oluşan geleceği çok parlak bir oyuncu portföyü.Turnuvalarda başarılı olup olamayacaklarını zaman gösterecek elbet,ama Dunga gerekli takım ortamını oluşturur ise uluslararası 2-3 turnuvayı domine ederek kazanabilecek bir takım ortaya çıkabilir.Bu gece bunun sinyalleri verildi.Ronaldinho,Adriano,Robinho gibi klüplerindeki hem saha içi hem saha dışı durumları pek parlak olmayan futbolcuların şahane bir uyum ile oynadıklarını gördük.Cafu'dan sonra Cicinho ile yamanan ama bir türlü eski işlerliğini kazanamayan sağ kanadın Maicon ve Dani Alves ile ayağa kalktığını gördük.Kalede Julio Cesar'da Serie A'daki Güney Amerikalı neden bu kadar fazla neden bu kadar çok tercih edildiğini gösterdi.İtalyan kaleciler artık iyi değil ama İtalya'da kaleciler şahane.Frey,Buffon,Julio Cesar,Abbiati vs vs. Bu sezonun başından beri takımlarına can veren kaleciler.
Dunga'nın bir tek savunmanın ortasında alternatifsiz kalma durumu söz konusu olabilir.Lucio ve Juan ayarında 2 stoperi daha yok elinde.
Stoper demişken,Cannavaro'nun partneri muhakkak ki Legrottaglie olmayacak gelecek maçlarda ama yine de Juventus gibi bir takımın stoperi bu kadar ağır olmamalı sanki.Zambrotta eski formunda değil,Grosso da Dünya Kupasında attığı golün hatrına oynatılıyormuş gibi.
Ha birde Milan'ın bu 30 yaş üstü oyuncu hastalığı İtalyan milli takımına da sıçradı sanki.Kadro mütemadiyen yaşlı hale geliyor.Gerçi hala gözler ortasahada Gattuso ileride Del Piero-Totti arıyor ama İtalya milli takımına da gençleştirme şart.Avrupa Şampiyonasında takımda tek yeni yüz olarak 31 yaşındaki Di Natale'yi gördüğümüzü düşünürsek 2010'da artık kabuk değiştirme süreci hafiften başlamalı.Balotelli,Dessena,Rosina,Giorgio Chiellini,Rossi,Robert Acquafresca gibi genç yetenekler takıma monte edilmeli.Aksi halde bu geceki gibi dinamik gücü çok düşük bir İtalya'nın Brezilya gibi Arjantin gibi takımlara karşı şansı çok az.Yine İtalya gibi yenilenme ihtiyacı duyan Fransa ve İngiltere'nin de en asgariden 2010 DK sonrasında yeni oyuncuları milli takım kadrosuna dahil etmeleri gerekecek.
9 Şubat 2009 Pazartesi
Che Portiere! - Frey

İşte Frey'in bu sezon oynadığı maçlarda yaptığı kurtarışlardan bir kaçı;
Abramovich Scolari'ye yol verdi

Böylece Abramovich Ranieri,Mourinho ve Grant'dan sonra Scolari'ye de yol vermiş oldu.Abramovich'in klübü satın alışından bu yana klüpten 3 adet üst düzey teknik direktörün takımdan gönderilmesi dikkat çekici.Takımı Scolari'nin yokluğunda Ray Wilkins çalıştıracak.Allah Wilkins'in sonunu Grant'a benzetmesin.
Lloris Fransa'nın en iyisi

Geçtiğimiz sezon başı Milan'ın kapısından dönüp Lyon'a transfer olan ve bu sezon başından itibaren Domenech tarafından Fransa milli takımında da forma şansı bulmaya başlayan 22 yaşındaki genç kaleci 85 oy alırken,yine Fransa milli takımının kalecilerinden Steve Mandanda 66 oy alarak 2.oldu.Mandanda'yı 37 oy ile Rennes kalecisi Nicholas Douchez takip etti.
Süpriz bir şekilde Çarşamba günü oynanacak Arjantin maçının aday kadrosuna çağırılan Carraso ise sadece 10 oy alabildi.
8 Şubat 2009 Pazar
Rossi'yi de al git

7 Şubat 2009 Cumartesi
Yolun sonu; Fiorentina vs. Lazio
Maç Fiorentina açısından lig öncesi hedeflerden en az birinde yarışa devam edebilmek için önem arz ediyor belki ama Lazio tarafında durum daha ciddi.Ligin ikinci yarısında 4 maç üst üste galibiyet yüzü görmeyen Lazio'da taraftar gergin,Delio Rossi endişeli.Kaptan Rocchi üzerlerinde bir baskı olduklarını ama büyük klüplerde oynamanın bu tarz maçlarda kazanmayı gerektirdiğini söyledi.Olası bir mağlubiyette Delio Rossi'nin ipi çekilebilir.Savunma kurgusu ile alakalı problemleri olan Lazio'da 2 önemli defans elemanı Siviglia ve Radu sakat.Kalede kriz devam ediyor.Milan fatihi Muslera bu maçta da Delio Rossi tarafından ilk 11'de sahaya sürülüyor.Fiorentina'da Mutu oynayabilecek durumda.Jovetic'in durumu maç saatinde belli olacak.
Muhtemel 11'ler;
FIORENTINA (4-3-1-2): Frey, Comotto, Dainelli, Gamberini, Vargas, Kuzmanovic, Felipe Melo, Gobbi, Montolivo; Mutu, Gilardino.
LAZIO (4-3-1-2): Muslera, De Silvestri, Cribari, Rozenhal, Kolarov, Brocchi, Ledesma, Matuzalem, Mauri; Pandev, Zarate
6 Şubat 2009 Cuma
Ufuk Ceylan Milli Takımda

Ne güzel kalecimizdin sen Ivankov

Bursaspor'un kalesinin de Serdar Kulbilge'den sonra kaleci görmediğini söylemeden edememiyorum.Ömer eh işte ama Vega ve Ivankov fiyasko oldu bence.Tez elden yerli kaleciye dönmeli Bursaspor.34 yaşındaki Ivankov daha fazla faydalı olamaz.
5 Şubat 2009 Perşembe
Eyvah Çocuklar
4 Şubat 2009 Çarşamba
Who ate all the pies?
3 Şubat 2009 Salı
Bıkmadık mı?

Sivaslısı,Beşiktaşlısı,Fenerbahçelisi hatta duruma göre Galatasaraylısı,çok sıkışıra diğer Anadolu takımlarının taraftarları bile her benzer olayda ısıtıp ısıtıp önümüze sunacak Balili'nin maruz kaldığı o "çok vahim çok dramatik çok üzücü" olayı.Sol tandanslı tribün oluşmuları (-penChesi) Balili'yi bağrına basacak,Galatasaray tribünlerini ayıplayacak,hatta küfredecek,tribün liderleri çıkıp "Balili bizim kardeşimiz,yaşasın halkların kardeşliği" klişesini vericek alttan alttan.Pankartlar açılacak,"Kahrolsun Irkçılık" yazısının yanında anarşizmin A'sı gözümüze batacak.3 Büyüklerle de sınırlı kalmayacak.Tribünde taraftarını görmediğimiz takımların o görünmeyen taraftarları bile sosyal mesaj verecek.Bkz:Alkaralar.Kahrolsun Irkçılık, Yaşasın Balili şeklinde kınama yazısı yazıp,6 yılda bu ülkeden bilmemkaç milyondolar para kazanmış Balili'den tribün emekçisi olarak bahsedecek."Reis" lakablı milliyetçi Sivasspor antrenörü bile insan hakları savunuculuğuna bürünecek.


Bu arada Balili'de ayarı iyi verdi,ne şişi yaktı ne kebabı.Galatasaray taraftarını genellemeden halka şikayet etti,diğer klüp taraftarlarını ve yöneticilerini ayrıca çok duyarlı spor medyamızı da arkasına aldı.Hem Balili hem de diğer tüm yabancı futbolcular Türkiye'ye şükretmeliler.Ağızları açık seyrettikleri o büyük Avrupa liglerinde ırkçılığın daniskası var.Ve o büyük Avrupa ülkelerinde "bana ırkçılık yaptılar" diye ağladıklarında arkalarında bu denli büyük bir kamuoyu desteği bulamazlar.Şükretsinler.
Nostalji Olayı (4) - Bogdan Stelea





90lı yıllarda ligimizde oynamış,zihinlerde yer edinmiş yabancı kalecilerden biriydi Stelea.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)